Alejandro Amenebar, yine yapacağını yapmış ve ortaya muhteşem bir tarihi film çıkarmış. Uzun zamandır da, çekmekte olduğum iyi bir tarihi film izleme hasretimi de dindirmiş oldu. Tabiki, filmin çok sevdiğim ve aşık olduğum(İstanbul'dan sonra) İskenderiye şehrinde geçmesi, beni daha da etkileyen bir neden oldu. Film, dünya tarihini derinden etkileyen ve değiştiren kişileri ve olayları anlatıyor. M.S 4.yy'da geçen hikaye , ünlü kadın matematikçi Hypatia'nın hayatına ve İskenderiye'nin o yıllarda bulunduğu kaotik ortama odaklanıyor. Hypatia, asil bir Pagan aileden gelen, kendisi inançsız olan ve güzelliği ile tüm erkekleri peşinden koşturan bir bilim kadınır. Tarihde belkide, bilinen ilk kadın matematikçi ve astrologdur. Tüm zamanını, öğrencilerine ve dünyayanın gizemli yapısını çözmeye adıyan bu kadın, her zaman ki gibi din yobazları tarafından cadılıkla ve tanrı tanımazlıkla ithaf edilmiş ve vahşice öldürülmüştür. Diğer yandan güzelim bilim ve sanat şehri İskenderiye ise din kavgaları sonucu, yaşanmaz bir hale gelmiştir, Yahudiler, Hristiyanlar ve Paganlar arasında geçen iktidar mücadelesi sonucu, binlerce insan ölmüş, yakılmasa belki de dünya tarihini değiştirecek olan İskenderiye Kütüphanesi tarumar edilmiştir. Film, bu zorbalıkların, başlangıcı olan Hristiyan barbarları ve din olgusunun insanları nasıl değiştirdiği, kendinden olmayanı nasıl yok etme çabası içinde olduğunu çok cesurca işlemiş. İnsanlığın, en büyük hazinlerinden biri olan İskenderiye Kütüphanesi cayır cayır yanarken, Hypatia'nın çığlıkları ve gözyaşlarınin insanı etkilememesi mümkün bile değil. Ayrıca, Hristiyan Papazın, İncil'den alıntılarla yaptığı, Hristiyanlıkta kadının rolü konuşması, dinlerin nasıl kadınları ikinci planda tuttuğuna dair güzel bir örnek olarak gösterilebilir...
Sonuç olarak Amenabar, dinlerin insanları nasıl derinden etkilediğini ve kötü niyetli insanların elinde nasıl tehlikeli bir silah haline geldiğini çok cesurca anlatmış. Kendinden olmayanı, tahammül edemeyen, bilime ve sanata saygı duymayan, kandırlımış bu halk, yıllar önce insanlığın en değerli hazinesini, gözlerini kırpmadan yakmışlar ve dünya tarihinin akışını derinden etkilemişlerdir. Ellerine sağlık Amenebar, yine cesur ve kaliteli bir iş çıkarmışsın ortaya...
P.S: Filmin konusuna dalarak , oyuncuları maalesef atlamışım:) Hypatia, rolünde Rachel Weisz ve Davus rölündeki Max Minghella çok başarılı oyunculuklar çıkartmışlar. Filmin diğer oyuncuları ise; Oscar Isaac, Ashraf Barhom ve Micheal Lonsdale.