Pages

25.02.2010

Seven Years in Tibet


Jean-Jacques Annaud'un yönettiği 1997 yapımı bu, tarihi- macera filmi, içinde barındırdığı dostluk ve dram öğeleri ile de dikkatimizi çekiyor. Bana göre, sinema da en iyi tarihi filmleri çeken kişiler içinde olan yönetmen Annaud, yine çok başarılı bir işe imza atmış. Başrollerini, Brad Pitt, David Thewlis ve Ric Young'ın paylaştığı filmde, birçok yerel oyuncu da filme katkıda bulunuyor.

Avusturya'lı dağcı, maceraperest Heinrich Harrer 2.Dünya Savaşı yıllarında ülkesinden uzaklaşarak, Himalayalara gider. Naziler tarafından, Himalayalara tırmanmak için finanse edilen Harrer, İngilizlere yakalnır ve savaş esiri olarak bir hapishanede tutulur. Kıvrak zeka eseri bir planla, hapishaneden kaçan Harrer, Tibet yakınların da ki Lhassa adlı kutsal kente girmeyi başarır. Bir yandan yeni doğmuş oğlunu düşünen Harrer, bir yandan da karısında gelen boşanma davasını içine sindirmeye çalışmaktadır. Rahat ve esprili tavırları ile yerel halkın sevgisini kazanan Harrer, Lhassa kentinin ruhani lideri çoçuk yaştaki Dalai Lama'nın dikkatini çeker. Genç Dalai Lama, Harrer ile yakın bir arkadaşlık kurmaya başlar ve ondan Avrupa ve Batı Dünyası hakkında bilgi edinir ve zamanla Harrer onun bir bakıma danışmanı haline gelir. Harrer, ise bu süre boyunca yaşadıklarını ve hayatı sorgulamaya başlar ve derin bir şekilde Budizm felsefesinden etkilenir. Bu arada, Çin ile Tibet, arasında gerilim büyür ve Çin, Tibet'i işgal etmeye başlar. Artık, Herrer ve genç dostu Dalai Lama yol ayrımındadır.

Çin'in işgali boyunca, Tibet halkının yaşadıklarını ve hissettiklerini çok gerçekçi bir dilde aktaran film, genç Dalai Lama'nın verdiği mesajlarla daha da anlam kazanıyor. Brad Pitt'in ise başarılı oyunculuğu ile yine göze çarpıyor. Başarılı, bir tarihi yapım, izlemeye değer...

Hiç yorum yok: