Bazen iyi bir film yapmak için, milyon dolarlak harcamak, Amerikalara gitmek ya da kocaman ilanlarla filmi pazarlamak gerekmez. Bazen, sıcacık bir hikaye, içine biraz Ege, biraz da güzel insan hikayeleri ekleyerek muhteşem bir sonuç elde edilebilir. İşte Eyvah Eyvah 2, bu özellikleri sonuna kadar taşıyan bir film. Yada ben duygusal davranıyor olabilirim. Çünkü, annanem ve dedem birer Çanakkale'li olararak yıllardır Geyikli'de oturuyolar ve benim çoçukluğum ve gençliğimin yaz ayları hep bu filmin sahnelerinde gördüğünüz o güzelim yerlerde geçti. Neyse bu kadar kişisel enformasyon ve nostalji yeter:) Filme geri dönersek eğer, ilk filmin oyuncu kadrosu ile ikincisi nerdeyse aynı. Senaryo ve yönetmen de değişmemiş. İlk filmde, babasını sağ salim bulan Hüseyin Badem içi rahat bir şekilde Geyikli'ye ve Müjgan'nına dönmüştür. Hatta yanında sevgili Firuzan Abla'sını bile getirmiştir. Tam aşkını, Müjgan'a açmaya karar veren Hüseyin'in karşına bu sefer de birsürü engel çıkar. Sağlık ocağına yeni atanan doktor, Müjgan'ın yarbay emeklisi babası ve insan tacirleri vs. Her detayı başarı ile işlenmiş, muhteşem oyunculukların görsel ziyafetler ile bütünleştiği bir film olmuş. Kuzey Ege, insanın kusursuza yakın doğası ve yaşantısı da filme çok başarılı bir şekilde yansıtılmiş. Filmden aklıma kalan detayları aşağıda sıralıyorum;
- trakyalı şhrek ve köy yumurtası:) Firuzan'ın, Hüseyin'e taktığı lakaplar.
- al kızını koy çuvala, salla salla vur duvara şarkısı:)
- emekli asker babanın, kendini kışlada sanan tavırları..
- ispanyol ismail'in zorlama ispanyol şarkıları
- özge borak'ın doğal ve sevimli gülücükleri :)
- dede rolünde ki salih kalyoncu'nun muhteşem oyunculuğu!!
- ve güzelim Çanakkale!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder