1997 yapımı,Rain Man ve Good Morning Vietnam filmleriyle tanıdığımız,hemen her filminde sistem eleştirisi bulunan Barry Levinson'ın bunu bir tarz haline getirdiği filmi Wag The Dog,son yıllarda kendi ülkemizde yaşananlardan da görebileceğimiz üzere medyanın kitleler üzerindeki etkisini konu ediniyor.Film tamamiyle eleştiri temeline dayansa da,Dustin Hoffman ve Robert De Niro'nun muzip performansları filmi ciddi bir havadan yoksun kılıyor.
Filmin konusu ilk bakışta bir kurgu gibi düşünülse de dikkatlice bakıldığında aslında gerçek olaylara bolca gönderme yapıldığı ve konunun gerçek olaylar üzerinden yükseldiği görülebilir.Örneğin Clinton dönemi oval ofis macerasının tıpkısının gerçekleşmesi,Körfez savaşına yapılan göndermeler,kökten dinci,terörist güçlere karşı koyanbir siyasal irade ve yabancı topraklarda esir kalmış kahraman Amerikan eri klişesi.Filmin tamamı aslında klişelere dayanıyor.Klişelerin üstüne kurguladıklarıyla bir savaş dönemi Amerikası portresi çiziliyor ve bu sayede medyanın gücü anlatılmaya çalışılıyor.
Wag The Dog konusu itibariyle izlenilmesi gereken filmlerden biriyken,Hoffman ve De Niro'nun filmin içinde olması filmi daha da izlenilir kılıyor.İkisininde oyunculukları her zamanki gibi müthiş.Özellikle Dustin Hoffman'ın rolü ona bir ayrı yakışmış.İkili film boyunca Amerikan halkını uyutmak için verını yoğunu ortaya koyuyor ve tam sona gelindiğini düşündükleri anda filmin sonunda göreceğiniz en şık manevrayı yapıyorlar.Ayrıca filmin bir diğer sürprizi ise savaştan kaçan,masum Arnavut kız rolünde izlediğimiz Kirsten Dunst.Filmin imdb notu 7,0.Tam hakettiği bir not olmuş.
1 yorum:
paylaşımın için teşekürler Kieran, gerçekten çok merak ettim filmi, en kısa zamanda izlemeyi dünüyorum. Yeni yazılarınıda, sabırsızlıkla bekliyorum.
Yorum Gönder